KİTABU’L-CENAİZ VE’T-TEMENNİU’L-MEVT
DEVAM: 116- Mü'minlerin Ruhları
أنبأ عمرو بن
علي قال حدثنا
يحيى قال وهو
بن سعيد قال
حدثنا سليمان
بن المغيرة
قال حدثنا ثابت
عن أنس قال
كنا مع عمر
بين مكة
والمدينة أخذ
يحدثنا عن أهل
بدر فقال إن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ليرينا
مصارعهم
بالأمس قبل أي
هذا مصرع فلان
إن شاء الله
غدا قال عمر
والذي بعثه
بالحق ما
أخطؤوا تيك
فجعلوا في بئر
فأتاهم النبي
صلى الله عليه
وسلم فنادى يا
فلان بن فلان
يا فلان بن
فلان هل وجدتم
ما وعد ربكم
حقا فإني وجدت
ما وعدني ربي
حقا قال عمر
تكلم أجسادا
لا أرواح فيها
قال ما أنتم
بأسمع لما
أقول منهم
[-: 2212 :-] Enes anlatıyor: Mekke
ile Medine arasında bir yerde Hz. Ömer ile beraberdik. Bize Bedir'de savaşanlardan
bahsetmeye başladı. Şunları anlattı:
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) savaştan önce kafirlerin
öldürülecekleri yerleri göstererek: "İnşallah burası falan ve filan
kimsenin öldürüleceği yerdir" buyurdu. Ömer sözünü şöyle sürdürdü: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'i
hak din üzere gönderen Allah'a yemin olsun ki o kafirler,
Nebi'in (s.a.v.) gösterdiği yeri şaşırmadılar ve
denilen yerde öldürüldüler. Hepsi bir kuyuya atıldı.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)
onların yanına gelerek şöyle seslendi:
"Ey filan oğlu
filan, Ey filan oğlu filan, Rabbinizin size vaat ettiği şeyleri hak olarak
buldunuz mu? Ben Rabbim'in bana vaat ettiği şeyi hak
olarak buldum." Ben:
"Ey Allah'ın
Resulü! Ruhları olmayan cesetlerle mi konuşuyorsun!" deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Siz, bu
söylediklerimi onlardan daha iyi işitemezsiniz" buyurdu.
Mücteba: 4/108; Tuhfe: 10410 .
Diğer tahric: Müslim 2873; Ahmed b. Hanbel 182.
أنبأ سويد بن
نصر المروزي
قال أنبأ عبد
الله عن حميد
عن أنس قال
سمع المسلمون
من الليل ببئر
بدر ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قائم ينادي يا
أبا جهل بن
هشام يا شيبة
بن ربيعة يا
عتبة بن ربيعة
يا أمية بن
خلف هل وجدتم
ما وعد ربكم حقا
فإني وجدت ما
وعدني ربي حقا
قالوا يا رسول
الله أتنادي
قوما قد جيفوا
قال ما أنتم
بأسمع لما
أقول منهم
ولكنهم لا
يستطيعون أن
يجيبوا
[-: 2213 :-] Enes anlatıyor:
Müslümanlar Bedir kuyusunda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
ne konuştuğunu işittiler. Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem) ayakta onlara şöyle sesleniyordu:
"Ey Eba Cehil b. Hişam, Ey Şeybe b. Rebia, Ey Utbe b. Rebia, Ey Umeyye b. HalefI Rabbinizin size
vaat ettiği şeyi hak olarak buldunuz mu? Ben Rabbim'in
bana vaat ettiğini hak olarak buldum." Oradakiler:
"Ey Allah'ın
Resulü! çürüyerek leş olmuş bir topluluğa mı
sesleniyorsun?" diye hayret edince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Siz, bu söylediklerimi onlardan daha iyi işitemezsiniz. Fakat onlar,
cevap vermeye güç yetiremezler" buyurdu.
Mücteba: 4/109; Tuhfe: 713.
Diğer tahric: MüsIim 1779; 2874; Ebu Davud 2681; Ahmed b. Hanbel 12020; İbn Hibban 4722, 2874, 6525.
أنبأ محمد بن
آدم قال حدثنا
عبدة عن هشام
عن أبيه عن بن
عمر أن النبي
صلى الله عليه
وسلم وقف على
قليب بدر فقال
هل وجدتم ما
وعد ربكم حقا وقال
إنهم ليسمعون
الآن ما أقول
فذكر ذلك
لعائشة فقالت وهل
بن عمر إنما
قال إنهم الآن
يعلمون أن
الذي كنت أقول
لهم هو الحق
ثم قرأت قوله
إنك لا تسمع
الموتى حتى
قرأت الآية
[-: 2214 :-] ibn Ömer anlatıyor: Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) Bedir/de öldürülenlerin atıldığı Kalib çukurunun başında durdu ve: ''Rabbinizin size vaat
ettiği şeyi gerçek olarak buldunuz mu?" diye seslendi. Devamla:
"Şimdi onlar şu söylediklerimi duyuyorlar" buyurdu. Bu olay Hz. Aişe/ye anlatılınca dedi ki: ''ibn
Ömer yanıimıştır; o zaman Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)
«Onlar, şimdi benim söylediklerimin hak olduğunu biliyorlar» buyurmuştu'' Hz. Aişe daha sonra: "Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın,,[NemI 80] ayetini okudu.
Mücteba: 4/110 ; Tuhfe:
7323.
Diğer tahric: Buhari 3978, 3980, 3981;
Müslim 932, Ahmed b. Hanbel
4958.