NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ VE’T-TEMENNİU’L-MEVT

<< 847 >>

DEVAM: 116- Mü'minlerin Ruhları

 

أنبأ عمرو بن علي قال حدثنا يحيى قال وهو بن سعيد قال حدثنا سليمان بن المغيرة قال حدثنا ثابت عن أنس قال كنا مع عمر بين مكة والمدينة أخذ يحدثنا عن أهل بدر فقال إن رسول الله صلى الله عليه وسلم ليرينا مصارعهم بالأمس قبل أي هذا مصرع فلان إن شاء الله غدا قال عمر والذي بعثه بالحق ما أخطؤوا تيك فجعلوا في بئر فأتاهم النبي صلى الله عليه وسلم فنادى يا فلان بن فلان يا فلان بن فلان هل وجدتم ما وعد ربكم حقا فإني وجدت ما وعدني ربي حقا قال عمر تكلم أجسادا لا أرواح فيها قال ما أنتم بأسمع لما أقول منهم

 

[-: 2212 :-] Enes anlatıyor: Mekke ile Medine arasında bir yerde Hz. Ömer ile beraberdik. Bize Bedir'de savaşanlardan bahsetmeye başladı. Şunları anlattı:

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) savaştan önce kafirlerin öldürülecekleri yerleri göstererek: "İnşallah burası falan ve filan kimsenin öldürüleceği yerdir" buyurdu. Ömer sözünü şöyle sürdürdü: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'i hak din üzere gönderen Allah'a yemin olsun ki o kafirler, Nebi'in (s.a.v.) gösterdiği yeri şaşırmadılar ve denilen yerde öldürüldüler. Hepsi bir kuyuya atıldı. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) onların yanına gelerek şöyle seslendi:

 

"Ey filan oğlu filan, Ey filan oğlu filan, Rabbinizin size vaat ettiği şeyleri hak olarak buldunuz mu? Ben Rabbim'in bana vaat ettiği şeyi hak olarak buldum." Ben:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Ruhları olmayan cesetlerle mi konuşuyorsun!" deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Siz, bu söylediklerimi onlardan daha iyi işitemezsiniz" buyurdu.

 

Mücteba: 4/108; Tuhfe: 10410 .

 

Diğer tahric: Müslim 2873; Ahmed b. Hanbel 182.

 

 

أنبأ سويد بن نصر المروزي قال أنبأ عبد الله عن حميد عن أنس قال سمع المسلمون من الليل ببئر بدر ورسول الله صلى الله عليه وسلم قائم ينادي يا أبا جهل بن هشام يا شيبة بن ربيعة يا عتبة بن ربيعة يا أمية بن خلف هل وجدتم ما وعد ربكم حقا فإني وجدت ما وعدني ربي حقا قالوا يا رسول الله أتنادي قوما قد جيفوا قال ما أنتم بأسمع لما أقول منهم ولكنهم لا يستطيعون أن يجيبوا

 

[-: 2213 :-] Enes anlatıyor: Müslümanlar Bedir kuyusunda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ne konuştuğunu işittiler. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) ayakta onlara şöyle sesleniyordu:

 

"Ey Eba Cehil b. Hişam, Ey Şeybe b. Rebia, Ey Utbe b. Rebia, Ey Umeyye b. HalefI Rabbinizin size vaat ettiği şeyi hak olarak buldunuz mu? Ben Rabbim'in bana vaat ettiğini hak olarak buldum." Oradakiler:

 

"Ey Allah'ın Resulü! çürüyerek leş olmuş bir topluluğa mı sesleniyorsun?" diye hayret edince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Siz, bu söylediklerimi onlardan daha iyi işitemezsiniz. Fakat onlar, cevap vermeye güç yetiremezler" buyurdu.

 

Mücteba: 4/109; Tuhfe: 713.

 

Diğer tahric: MüsIim 1779; 2874; Ebu Davud 2681; Ahmed b. Hanbel 12020; İbn Hibban 4722, 2874, 6525.

 

 

أنبأ محمد بن آدم قال حدثنا عبدة عن هشام عن أبيه عن بن عمر أن النبي صلى الله عليه وسلم وقف على قليب بدر فقال هل وجدتم ما وعد ربكم حقا وقال إنهم ليسمعون الآن ما أقول فذكر ذلك لعائشة فقالت وهل بن عمر إنما قال إنهم الآن يعلمون أن الذي كنت أقول لهم هو الحق ثم قرأت قوله إنك لا تسمع الموتى حتى قرأت الآية

 

[-: 2214 :-] ibn Ömer anlatıyor: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Bedir/de öldürülenlerin atıldığı Kalib çukurunun başında durdu ve: ''Rabbinizin size vaat ettiği şeyi gerçek olarak buldunuz mu?" diye seslendi. Devamla: "Şimdi onlar şu söylediklerimi duyuyorlar" buyurdu. Bu olay Hz. Aişe/ye anlatılınca dedi ki: ''ibn Ömer yanıimıştır; o zaman Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) «Onlar, şimdi benim söylediklerimin hak olduğunu biliyorlar» buyurmuştu'' Hz. Aişe daha sonra: "Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın,,[NemI 80] ayetini okudu.

 

Mücteba: 4/110 ; Tuhfe: 7323.

 

Diğer tahric: Buhari 3978, 3980, 3981; Müslim 932, Ahmed b. Hanbel 4958.